Girişimcilik bir takım sporudur!

Girişimcilik nedir ya da ne değildir sorusuna sonsuz sayıda yanıt verilebilir. Ancak en başlarda yazılması gerekenlerden bir tanesi de girişimciliğin bir takım oyunu olduğudur. Evet, bazen milyonlarca insanı peşinden koşturan bir fikrin sahibi tek bir kişi gibi görülebilir. O fikrin arkasında belki de sizin gibi tüm dünyanın çok da farkında olmadığı ama katkısı tarif edilemez insanlar da vardır. Örneğin Apple mucizesini yaratan Steve Jobs'un yolun en başında birlikte yürüdüğü Steve Wozniak'ı kim inkar edebilir? Belki de dünyanın en yüksek egosuna sahip kişiliklerinden biri olan Steve Jobs bile hayalindeki iş fikrini gerçekleştirmek için bir destekçiye ihtiyaç duydu. Sonrasında yaşadıkları sorunlara ve kavgalara rağmen bugün iPhone devriminde en az Steve Jobs kadar, Jobs'a destek veren Wozniak gibi isimleri unutmamak lazım. Bu örneği Türkiye'nin en ünlü televizyoncularından biri olan Acun Ilıcalı'nın başarısında da görmek mümkün. Yola birlikte çıktığı isimleri ile yıllardır devam etmesi belki de bugün geldiği noktanın temel sebeplerinden bir tanesi olabilir. Hedefe giden yolda bize destek olacak, işin yükünü paylaşabileceğimiz insanlara neden ihtiyaç duyarız? Çünkü, girişimcilik hele bir projeyi yoktan var ediyorsanız çok daha ağır bir yük olabilir. Bu yolda size destek olacak ve yükünüzü hafifletecek, güveneceğiniz insanlara muhakkak ki ihtiyaç duyacaksınız. Yapacağınız işte etrafınızda olacak bu güvendiğiniz kişiler arasında doğru iş bölümü yaparak daha hızlı ve etkin bir şekilde devam edebilirsiniz. Unutmayın patron olmak zorunda değilsiniz! Takım oyunu oynayın ve oynatın yeter! Ancak bu kişiler her zaman sizin ortağınız olmayabilir, bazen projenizde ticari bir ortaklık kurmadığınız size mentörlük yapabilecek bir kişi bile projenizin akışını değiştirecektir. Belki de projenin bir bölümünde size destekçi olmasını istediğiniz kişiler ile sağlam bir takım oluşturarak hayalinizdeki iş fikrini çok daha rahatça hayata geçirebilirsiniz. Girişimciler sosyal olmak zorunda! Tüm buradan varacağımız ana fikir aslında girişimcinin sosyal olması gerektiğidir. Bazen her şeyinizi paylaştığınız bir arkadaşınız, bazen de hayalinizdeki iş fikri için uygun gördüğünüz kişiler projenizi baştan yaratabilir. Unutmayın girişimciyseniz, her ne kadar zor güvenen biri bile olsanız, girişimcilik ruhu paylaşılmadan hafifleyecek bir yük değildir. Doğru insanlarla doğru zamanda atacağınız her adım sizi hedefe bir adım daha yaklaştıracaktır. Girişimcilik vazgeçmemekse eğer, sizi hayalinizden vazgeçirmeyecek insanlar bulmak da bu işin reçetesinde en üst sıralarda yer alan bir ilaçtır. Hüseyin KOYUNCUOĞLU Twitter: /hkoyuncuoglu